AYDIN İLİNİN OVALARI BAŞLICA COĞRAFİ BİLGİLERİ

Güneyden Büyük Menderes’e karışan Dandalas Çayı, Akçay ve Çine Çayı’nın vadi tabanlarında da ikinci derecede büyük ova düzlükleri yer alır. 
Bunlar içinde; Bozdoğan-Nazilli karayolunun doğusunda Çerkez Ovası, Çine Çayı orta yatağında Çine Ovası, Çine Çayına dökülen Karpuzlu Çayı çevresinde Karpuzlu Ovası başlıcalarıdır. 
Akarsu vadileri dışında Samsun Dağlarının batısında bir ay şeklinde denize doğru açılan Davutlar platformu İl’in başlıca düzlükleridir.







AYDIN İLİNİN OVALARI BAŞLICA COĞRAFİ BİLGİLERİ

Güneyden Büyük Menderes’e karışan Dandalas Çayı, Akçay ve Çine Çayı’nın vadi tabanlarında da ikinci derecede büyük ova düzlükleri yer alır. 
Bunlar içinde; Bozdoğan-Nazilli karayolunun doğusunda Çerkez Ovası, Çine Çayı orta yatağında Çine Ovası, Çine Çayına dökülen Karpuzlu Çayı çevresinde Karpuzlu Ovası başlıcalarıdır. 
Akarsu vadileri dışında Samsun Dağlarının batısında bir ay şeklinde denize doğru açılan Davutlar platformu İl’in başlıca düzlükleridir.




AYDIN İLİNİN BAŞLICA DAĞLARI

Büyük Menderes Nehrinin meydana getirdiği geniş ve bereketli vadinin kuzeyinde bulunan Aydın Dağları, İzmir'in Küçük Menderes Ovası ile Aydın Ovasını ayırır. Aydın ilinin başlıca dağları; Oyuk Dağı (1479 m), Samsun Dağı (1237 m), Madran Dağı (1618 m), Gökbel Dağı (1412 m), Beşparmak Dağı (1350 m), Cevizli Dağı (1819 m), Bey Dağı (1674 m)'dır. 








AYDIN İLİNİN BAŞLICA DAĞLARI

Büyük Menderes Nehrinin meydana getirdiği geniş ve bereketli vadinin kuzeyinde bulunan Aydın Dağları, İzmir'in Küçük Menderes Ovası ile Aydın Ovasını ayırır. Aydın ilinin başlıca dağları; Oyuk Dağı (1479 m), Samsun Dağı (1237 m), Madran Dağı (1618 m), Gökbel Dağı (1412 m), Beşparmak Dağı (1350 m), Cevizli Dağı (1819 m), Bey Dağı (1674 m)'dır. 




KUYUCAK DEVE GÜREŞLERİ

KUYUCAK BELEDİYESİ DEVE GÜREŞİ-10 ŞUBAT 2013 PAZAR
KUYUCAK DEVE GÜREŞİ ARENASINDA.
TÜM GÜREŞ SEVERLERİ BEKLİYORUZ...




<!-more> -->

KUYUCAK DEVE GÜREŞLERİ

KUYUCAK BELEDİYESİ DEVE GÜREŞİ-10 ŞUBAT 2013 PAZAR
KUYUCAK DEVE GÜREŞİ ARENASINDA.
TÜM GÜREŞ SEVERLERİ BEKLİYORUZ...



DEMİRCİ MEHMET EFE / MUHİTTİN AKBEL YAZISI...

Demirci Mehmet Efe

Nazilli'deki değişimi anlatan yazım nedeniyle çok sayıda telefon aldım.
Özellikle Nazilli'nin tarihiyle hatırlanması, hatırlatılması, pek çok hemşehrimi mutlu etmiş.
Onlardan biri de Yurdal Yavaşoğlu...
İzmir'de yaşayan hemşehrim Yurdal Bey, 76 yaşında.
Efelerin efesi Demirci Mehmet Efe ve Yörük Ali Efe'yi tanımış, onların anılarıyla büyümüş.
Yurdal Bey, babasının Uzun Çarşı'daki manifaturacı dükkanına konuk olan iki efe ile ilgili anılarını anlatıyor:

<!-more->

"Yörük Ali Efe'nin ayağı kesikti. İki hamalı vardı. Biri sırtına alır, öteki Efe'yi koltuğa oturturdu. Yörük Ali Efe, her perşembe günü babamın dükkanına gelir, kahvesini içerdi. Uzun uzun sohbetler ederlerdi. Ben de kulak kabartırdım. Savaşta yaşadıklarını anlatırken, adeta o günleri tekrar yaşardı. Beni yanına çağırır, derslerimi sorardı. 'Baban gibi efendi ol, çalış ol' diye nasihat ederdi."
Demirci Mehmet Efe ile ilgili hatıralarını da şöyle anlatıyor Yurdal Bey:
"Demirci Mehmet Efe, perşembe dışında, haftanın bir günü dükkanımıza misafir olurdu. Çünkü Yörük Ali Efe ile karşılaşmak istemezdi. Bizim mağazadan alışverişini yapar, efelik günlerini yad ederdi. Babamın vefatına (1957) kadar görüştük. Çok mert, çok sevilen, sayılan biriydi. İki efe de toriterdi, sert adamlardı."

***

Bu anı da, Nazilli'ye polis olarak gelmiş, bu kente aşık olmuş, tarihini karıştırıp 4 ciltlik "Demirci Mehmet Efe" adlı kitabını yazan, tarih yazarı İbrahim Kiraz'dan...

......

Milli mücadelede sadece Ege'yi değil, yurdun pek çok yerini kızanlarıyla birlikte savunmayı görev bilen Demirci Mehmet Efe, zamanı geldiğinde kenara çekilmeyi de bilmiştir.

Ulu Önder Atatürk, Nazilli ziyaretinde, Demirci Mehmet Efe ve kızanlarıyla buluşur, Milli Mücadele'ye katkılarından dolayı onları kutlar.

Atatürk, Efe'ye maaş bağlamak istediğini söyler:

"Vatanın kurtarılmasında çok emeğin geçti Efem, bu maaş senin hakkındır."

Demirci Mehmet Efe, bir anda parlar.

Atatürk, büyük öfke karşısında şaşkınlık içindedir.

"Sarı Kemal Sarı Kemal!" diye bağırır Demirci Efe:

"Biz bu vatanı, maaş alalım diye kurtarmadık. Eğer devletimizin parası varsa, Nazilli'ye bir fabrika açın, insanlar çalışıp ekmek yesin, ülke ekonomisi kalkınsın."

Atatürk, bu sözler karşısında çok duygulanır.

Ankara'ya döner dönmez, 11 Temmuz 1933'te, Sümerbank Kanunu'nu çıkartır, talimat verir, Nazilli Basma Fabrikası'nın temeli atılır.

9 Ekim 1937'de fabrikanın kurdelesini kesen Atatürk, Demirci Mehmet Efe'ye, fikir babalığından dolayı defalarca teşekkür eder.

Demirci Mehmet Efe sayesinde on binlerce insan, 66 yıl boyunca o fabrikanın ekmeğini yedi.
Gerçi hızla ilerleyen teknolojik gelişmeye ayak uyduramayan Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası, adına türkülerin yakıldığı o tarihi basmayı üretemez oldu, kapandı gitti.
Geriye Mustafa Kemal Atatürk ve Demirci Mehmet Efe'nin anıları kaldı.




DEMİRCİ MEHMET EFE / MUHİTTİN AKBEL YAZISI...

Demirci Mehmet Efe

Nazilli'deki değişimi anlatan yazım nedeniyle çok sayıda telefon aldım.
Özellikle Nazilli'nin tarihiyle hatırlanması, hatırlatılması, pek çok hemşehrimi mutlu etmiş.
Onlardan biri de Yurdal Yavaşoğlu...
İzmir'de yaşayan hemşehrim Yurdal Bey, 76 yaşında.
Efelerin efesi Demirci Mehmet Efe ve Yörük Ali Efe'yi tanımış, onların anılarıyla büyümüş.
Yurdal Bey, babasının Uzun Çarşı'daki manifaturacı dükkanına konuk olan iki efe ile ilgili anılarını anlatıyor:

NAZİLLİ DEĞİŞİYOR. / MUHİTTİN AKBEL YAZISI

Nazilli değişiyor

Bir başkadır benim memleketim, Nazillim.
34 yıldır İzmir'de yaşasam da yüreğimin bir parçası orada.
Nazilli'de son yıllarda çok şey değişti.
Esat Ergüler'in belediye başkanlığı zamanında başlattığı yatırım atağını, şimdiki Başkan Haluk Alıcık, aynen devam ettiriyor.
İki değerli dostuma da, Nazilli'ye verdikleri emeklerden dolayı şükranlarımı sunuyorum.
***
Son dönemde neler değişti Nazilli'de, şöyle bir bakalım.

<!-more->
Ergüler, istimlak ettiği tarihi Ankara Palas'ı, Etnoğrafya Müzesi'ne uygun şekilde restore ettirdi.
Müzenin açılışını yapmak Haluk Alıcık'a kısmet oldu.
"Nazilli'de de Etnoğrafya Müzesi olur mu?" demeyin.
İlçenin şanlı tarihinden o müzeye girecek o kadar çok şey var ki...
Efelerin efesi Demirci Mehmet Efe'nin karargahıydı müzenin olduğu bina.
Daha sonra Ankara Palas oldu, yani oteldi.
Müze sayesinde Nazillili öğrenciler, yaşadıkları kentin tarihinden haberdar oluyor.
Nazillili olan olmayan herkes, ilçenin Milli mücadeledeki rolünü öğreniyor.
Demirci Mehmet Efe'nin, Yörük Ali Efe'nin, kızanlarının giysileri, silahları, günden kalan ne varsa sergileniyor müzede...
Sümerbank Basma Fabrikası'nın anıları da o müzede yaşatılıyor.
Daha neler neler var.

***

Bir başka gelişmeden söz edelim.
Meşhur "Gıdı Gıdı Treni" vardı Nazilli'nin...
Sümerbank'a işçi taşırdı.
Çok yavaş gittiği için "gıdı gıdı" adını almıştı.
Kent Konseyi üyeleri, Kaymakam Mehmet Okur'u ziyaretlerinde Gıdı Gıdı Treni'nin nostaljik bir simge olarak yeniden yürütülmesini, istasyonla, şu anda üniversite olan eski fabrikanın bulunduğu yere sefer yapmasını istediler.
Kaymakam Bey heyecanlandı, "Olur tabii ki" dedi.
Anıtlar Kurulu, onay verse, makinist trenin düdüğünü hemen çalacak.
Eskiden o tren hattı üzerinde hiç de güzel görüntüler yoktu.
O bölgede görüntü kirliliği yaratan ne varsa, yerle bir edildi.
Zamanında Esat Ergüler, Özelleştirme İdaresi'nden aldığı o bölgede parklar, yürüyüş yolları, çeşitli mekanlar açarak yepyeni bir hayat başlattı.
Şimdi oradan trenle geçmek, çok daha keyifli olacak.
En büyük heyecanı, Haluk Başkan yaşıyor.
***
Başkan Haluk Alıcık, diğer yatırımlarını şöyle özetledi:
"Ağız ve Diş Sağlığı merkezimiz yoktu, açtık. Huzurevimiz yoktu, şimdi var. Uzun yaşamın merkezi Nazilli'de Alzheimer merkezini de hizmete soktuk. Açtığımız, modernleştirdiğimiz parkları saymıyorum. Bunların arkası gelecek."
Özetle Nazilli değişmeye, güzelleşmeye devam ediyor.
Günün 20 saati cıvıl cıvıl Uzun Çarşısı, köylülerin doğal ürünlerini sattıkları pazarlarıyla hayata renk katıyor Nazilli...
Yolu Nazilli'den geçenlerin övgü dolu sözlerini duyunca, daha çok gururlanıyorum memleketimle.
Bu şehre hizmet anlamında bir çivi çakanın bile başımızın üstünde yeri vardır.
Şu günlerde memleket hasreti çekiyorum.
En kısa zamanda gidip memleket havasını içime çekmek, ömrümü kısmen de olsa uzatmak istiyorum.
Sizin de yolunuz düşerse eğer, müzeyi ziyaret etmeden geçmeyin sakın.
***
Söz Demirci Mehmet Efe'den açılmışken, onun hayatından bir şeyler anlatmak isterdim.
Yerim doldu.
Bir dahaki yazımda Efelerin Efesi Demirci Mehmet Efe'den ibretlik anılar yazacağım.
Bana cumartesi gününe kadar müsaade.