EFELİK TASLAYANLAR! NEDEN SUSUYORSUNUZ? / MUHİTTİN AKBEL YAZISI

Efelik taslayanlar!
Neden susuyorsunuz?

Günlerdir bekliyorum.
Hasan Celal Güzel'in Ege'nin zeybeklerine yönelik ağır sözlerine hangi Ege'den hangi belediye başkanımız cevap verecek diye...
Hasan Celal Güzel'in katıldığı televizyon programına canlı yayına bağlanarak tepkisini dile getiren, efelerine sahip çıkan Atça Belediye Başkanı Mustafa Çınar dışında, ikinci bir başkan olmadı maalesef...
Bu sessizlik, sadece benim değil, çok sayıda okurun da dikkatini çekmiş olacak ki, çok sayıda isyan telefonu aldım.
Taa Çanakkale'den arayanlar oldu.
Bu sessizlik, bu kabulleniş, efelerimizin kemiklerini bir kez daha sızlattı.
"Topuklu Efe" dediğimiz Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun suskunluğu, daha da üzücü.
Aydın'ın üzümüne, incirine sahip çıkan, Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığı açıklanan sosyal demokrat Başkan Çerçioğlu, memleketimin gerçek efelerine söylenen o ağır söze cevap verme gereğini bile duymadı.
Vatan, millet konusunda mangalda kül bırakmayan Aydın milletvekillerine sormak istiyorum, "Neredesiniz?" diye...
Sivil toplum kuruluşları, neden tepkisizsiniz?

Aydın Valisi Kerem Al, niye susuyor acaba?
Hiçbir kurum, İzmir'de basın açıklaması yapan, dava açan Ege Efe Kültür Derneği kadar bu çirkin iddiaya karşı hassasiyet göstermedi.
Yazık, hem de çok yazık.
***
Bu konuda sitem edenler arasında, Ege Bölgesi Aydınlılar Derneği Başkanı Necati Ünal da vardı.
Ünal, "Aydınlı kurmaylardan ses çıkmayınca, bize de bir açıklama yapma zorunluluğu doğdu" dedi ve ekledi:
"Hukukçu arkadaşlarımızla konuşup, efelerimizin ruhlarını inciten Hasan Celal Güzel'i mahkemeye vereceğiz. Ege'nin hiçbir efesi, bayrağına, vatanına ihanet etmedi. Irz düşmanlarının korkulu rüyasıydılar. Zulüm gören halkın yanında oldular. Efelik de zaten bunları gerektirir. Efelik kültüründen bihaber Hasan Celal Güzel, mahkemede hesap verecek."



***
"Ne mutlu Türküm diyene" demenin artık sakıncalı görüldüğü bir dönemde...
Bayrağımıza yapılan saygısızlığın suspus izlendiği barış sürecinde...
Efelerimizin kemiklerini sızlatan, soyadı Güzel olan birinin ağzından çıkan çirkin sözleri yutmamız, atalarımızın aziz hatıralarının da çiğnenmesine göz yumulacağının bir işareti gibi.
***
Ege'yi kahramanca düşmana karşı savunan, halkı zulümden kurtaran efelere yöneltilen suçlamaya sessiz kalan beyler bayanlar!
Bundan sonra söz efelerden açıldığında sakın ola ki efelik taslamayın.
Sonra mahcup olursunuz.

----

Karıncalar ve balıklar

Sular yükselince, balıklar karıncaları yer...
Sular çekilince de karıncalar balıkları...
Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmemeli.
Çünkü kimin kimi yiyeceğine, "suyun akışı" karar verir.
Dilerim ki bu Çin atasözü, herkese rehber olur.
Bu da nereden aklıma düştü, anlatayım:
Geçenlerde İzmir medyasının bir yerinde sular aniden çekilivermiş!
Zamanında karıncaları yutan koca balık, ne yazık ki karıncalara yem olmuş da ondan!



EFELİK TASLAYANLAR! NEDEN SUSUYORSUNUZ? / MUHİTTİN AKBEL YAZISI

Efelik taslayanlar!
Neden susuyorsunuz?

Günlerdir bekliyorum.
Hasan Celal Güzel'in Ege'nin zeybeklerine yönelik ağır sözlerine hangi Ege'den hangi belediye başkanımız cevap verecek diye...
Hasan Celal Güzel'in katıldığı televizyon programına canlı yayına bağlanarak tepkisini dile getiren, efelerine sahip çıkan Atça Belediye Başkanı Mustafa Çınar dışında, ikinci bir başkan olmadı maalesef...
Bu sessizlik, sadece benim değil, çok sayıda okurun da dikkatini çekmiş olacak ki, çok sayıda isyan telefonu aldım.
Taa Çanakkale'den arayanlar oldu.
Bu sessizlik, bu kabulleniş, efelerimizin kemiklerini bir kez daha sızlattı.
"Topuklu Efe" dediğimiz Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun suskunluğu, daha da üzücü.
Aydın'ın üzümüne, incirine sahip çıkan, Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığı açıklanan sosyal demokrat Başkan Çerçioğlu, memleketimin gerçek efelerine söylenen o ağır söze cevap verme gereğini bile duymadı.
Vatan, millet konusunda mangalda kül bırakmayan Aydın milletvekillerine sormak istiyorum, "Neredesiniz?" diye...
Sivil toplum kuruluşları, neden tepkisizsiniz?

EFELERİMİZ, IRZ DÜŞMANI DEĞİLDİR / MUHİTTİN AKBEL YAZISI...

Efelerimiz, ırz
düşmanı değildir

Bir zamanlar bakan olarak devlet yönetiminde rol almış Hasan Celal Güzel, öyle bir çam devirdi ki, devirdiği o çamın altında kaldı. Bakalım nasıl kalkacak o çamın altından.
Güzel, Atçalı Kel Mehmet başta olmak üzere Aydın'ın efelerini PKK'lılarla aynı kefeye koydu, "Bunlar hayduttur, eşkiyadır, eli kanlı katildir, teröristtir, ırz düşmanıdır" dedi.
Oysa Yörük Ali, Çakırcalı, Demirci Mehmet Efeler ve Atçalı Kel Mehmet, Osmanlı'nın o yöreleri yönetmek için gönderdiği Ermeni ve Rum temsilcilerin zulümlerinden bıkan, alınan vergilerin altında ezilen, zulüm gören halkın sığındığı limanlardı.
Bir kadının namusuna göz diken herkesi, ibreti alem için onları cezalandırmış, ırz düşmanlarını düşman bellemiştir efeler...

***
Atça Belediye Başkanı Mustafa Çınar, bu çirkin iddiadan sonra çılgına döndü.
Atçalı Kel Mehmet'e ve diğer efelere yöneltilen bu ağır suçlamaya cevap verdi:
"Efe bilinci ve kültürü, böyle çirkin suçlamalarla lekelenmez. Sadece efelerin kemiklerini sızlatır. Efelerimiz, adaletin, namusun, doğruluğun, vatanseverliğin timsaliydiler."
Ali Haydar Avcı'nın "Atçalı Kel Mehmet İsyanı" adlı kitapta Atçalı Kel Mehmet, kendini şu sözlerle anlatır:
"Benim garazım, fukarayı korumaktır, voyvodaların zulmünden memleketi kollamaktır."
Tarihçi Çağatay Ulaçay, Atçalı Kel Mehmet adlı kitabında büyük efeyi şöyle tarif ediyor:
"Kel Mehmet, fakir bir zeybektir. Aydın İhtilali'nin kahramanıdır. Kel Mehmet, idaresi altında bulunan yerlerde yaşayan halkın malına, canına ve ırzına saygı gösterdi. Ahlaksız, zalim ve hırsız memurların amansız düşmanı oldu."
***
Efeler diyarı Nazilli'nin bir kızanı olarak, Hasan Celal Güzel'in sözlerinden bana en çok dokunanı, "ırz düşmanı" bölümü oldu.
Güzel'in, Nazillili tarihçi, usta kalem İbrahim Kiraz'ın dört ciltlik "Demirci Mehmet Efe" adlı kitabını okumasını tavsiye ediyor ve öneriyorum.
O dönemin şahidi yüzlerce insanla bire bir konuşarak, belgeleri toplayarak o kitapları yazan İbrahim Kiraz'ın eserlerinin 2. cildinin 91. sayfasından bir alıntı sunmak istiyorum:
"1913 yılıydı. Asker olan Ali'nin eşi Fatma ile Hasan'ın eşi Hatice, sabah eşeklerine buğdayı yükleyip, Kara Cavır'ın değirmenine gitti. Kara Cavır, iki genç kadının kocalarının asker olduğunu öğrenince onları oyaladı, karanlığa bıraktı. Karanlık basınca da kardeşi Kara Vasili ile birlikte kadınların ırzına geçti. Sabaha kadar bırakmadılar. İki kadın ağlaya ağlaya eve döndüler. 4 yaşındaki oğlu Mustafa'nın yüzüne bakamadı Hatice. Utandı. Un torbalarını evin önüne yıkıp, oğlunun kara gözlerinden öptü. Hatice, ipi alıp dereye koştu. Orada kendini bir ağaca astı. Karakola gitti yüreği yanık kayınvalide Arslanlılı Halime kadın. Suçlular mahkemeye teslim edildi. Mahkeme Başkanı Ermeni Horen, bolca rüşvet aldığı iki ırz düşmanını serbest bıraktı. Halime Kadın, yaşadıklarını Demirci Mehmet Efe'ye bildirdi. Demirci Mehmet Efe ve kızanları, ertesi gece Kara Cavır'ın değirmenini bastı. Fatma, ırz düşmanlarını teşhis etti. Köy meydanında iki ırz düşmanının da cezasını verdi."
Aynı cildin 259 ve 426. sayfalarına da bakıp efelerin ırz düşmanı mı yoksa ırz düşmanlarının düşmanı mı olduğunu görürsünüz Hasan Bey!



EFELERİMİZ, IRZ DÜŞMANI DEĞİLDİR / MUHİTTİN AKBEL YAZISI...

Efelerimiz, ırz
düşmanı değildir

Bir zamanlar bakan olarak devlet yönetiminde rol almış Hasan Celal Güzel, öyle bir çam devirdi ki, devirdiği o çamın altında kaldı. Bakalım nasıl kalkacak o çamın altından.
Güzel, Atçalı Kel Mehmet başta olmak üzere Aydın'ın efelerini PKK'lılarla aynı kefeye koydu, "Bunlar hayduttur, eşkiyadır, eli kanlı katildir, teröristtir, ırz düşmanıdır" dedi.
Oysa Yörük Ali, Çakırcalı, Demirci Mehmet Efeler ve Atçalı Kel Mehmet, Osmanlı'nın o yöreleri yönetmek için gönderdiği Ermeni ve Rum temsilcilerin zulümlerinden bıkan, alınan vergilerin altında ezilen, zulüm gören halkın sığındığı limanlardı.
Bir kadının namusuna göz diken herkesi, ibreti alem için onları cezalandırmış, ırz düşmanlarını düşman bellemiştir efeler...

AYDIN'NIN AKARSULARI VE GÖLLERİ / AYDIN İLİ AKARSULAR VE GÖLLER

Akarsular: İlin en büyük ve önemli akarsuyu Büyük Menderes Nehridir. 307 kilometrelik bu nehrin, 170 kilometresi Aydın'dan geçerek denize dökülür. İlin diğer irili ufaklı 50 kadar çay, dere ve dereciklerinin hepsi Büyük Menderes'i besler. Tarımda, sulama işlerinde bu nehirden büyük ölçüde istifade edilir. Büyük Menderes dışındaki başlıca akarsuları, Çine Çayı, Karasu, Akçay ve Dandalas Çayıdır.

Göller: Aydın'ın tek tabii gölü Bafa Gölüdür. Aydın ile Muğla arasında 60 kilometrekarelik bir göldür. Eski çağlarda Ege Denizinin bir körfezi olan Bafa Gölü, Büyük Menderes Nehrinin taşıdığı toprakla denizden tamamen irtibatı kesilmiş ve zamanla tatlı su gölü olmuştur. Göl; sazan, levrek, kefal ve yılan balığı bakımından zengindir.

"Kemer Barajı gölü", Akçay üzerindedir. 750 milyon m3 su birikir. 
Buradaki hidroelektrik santralında senede 150 milyon kilovat saat elektrik enerjisi üretilir.






AYDIN'NIN AKARSULARI VE GÖLLERİ / AYDIN İLİ AKARSULAR VE GÖLLER

Akarsular: İlin en büyük ve önemli akarsuyu Büyük Menderes Nehridir. 307 kilometrelik bu nehrin, 170 kilometresi Aydın'dan geçerek denize dökülür. İlin diğer irili ufaklı 50 kadar çay, dere ve dereciklerinin hepsi Büyük Menderes'i besler. Tarımda, sulama işlerinde bu nehirden büyük ölçüde istifade edilir. Büyük Menderes dışındaki başlıca akarsuları, Çine Çayı, Karasu, Akçay ve Dandalas Çayıdır.

Göller: Aydın'ın tek tabii gölü Bafa Gölüdür. Aydın ile Muğla arasında 60 kilometrekarelik bir göldür. Eski çağlarda Ege Denizinin bir körfezi olan Bafa Gölü, Büyük Menderes Nehrinin taşıdığı toprakla denizden tamamen irtibatı kesilmiş ve zamanla tatlı su gölü olmuştur. Göl; sazan, levrek, kefal ve yılan balığı bakımından zengindir.

"Kemer Barajı gölü", Akçay üzerindedir. 750 milyon m3 su birikir. 
Buradaki hidroelektrik santralında senede 150 milyon kilovat saat elektrik enerjisi üretilir.




ZEYBEKLİK İLE İLGİLİ SÖZLER / ÇAĞRI PALA

Zeybeğin Her adımı Türk Tarihi Kokar. Bakışları Süleyman Şahın Asaletini Taşır. 
Duruşu Umur Gazi'nin , Karamanoğlu Mehmet Beğin. Germiyanlı Mehmetin , 
Osmanoğlu Dündarın duruşundan farksızdır.. 
Esarete Düşmanlığı Baş eğmez. karakteri. Kürşad'ın cesaretine denktir. 
Düşmanına korku veren nidası Sırtındaki Cepkeni, Belindeki kuşağı. 
Orta Asayadan Anadoluya Göç etmiş. 
Bir Yiğidin Alpin, Akıncının halinden karakterinden farksızdır...
"Çağrı PALA"