PSİKOLOG BARIŞ SAMANCI'NIN YAZISI... KARNE UYARISI


Psikolog Barış SAMANCI'nın Karne Uyarısı makalesi... Kuşadası'nda faaliyetlerini sürdüren Barış SAMANCI'dan farklı konularda yazı ve makaleler yayınlamaya devam edeceğiz... OKUL BAŞARISI ’ndan HAYAT BAŞARISI’na Okulların kapanmasıyla beraber, öğrencilerin performansları değerlendirilir. Bu değerlendirme çoğunlukla akademik başarı ve başarısızlık boyutlarında algılanmaktadır ve bu algının somut ifadesi olan karne öğrencilere verilir. Karne çocuk için önemli bir kavramdır, aile içinde en az çocuk kadar önemlidir. Ancak çocuk yada ergen için daha önemlidir çünkü karnede değerlendirilen kişi kendisidir ve sonuçlarından en çok o etkilenmiştir yada etkilenecektir. Ve bu etki bireyin belki de hayat başarısına olumlu veya olumsuz katkıda bulunacaktır.
Ebeveynlere “Okuldan ne bekliyorsunuz, okulun çocuğunuza kazandırmasını beklediğiniz özellikler nelerdir? sorusunu sorduğumuzda çoğunlukla aldığımız cevaplar; iyi bir birey olması, kendine güvenmesi, çevresine, ailesine saygılı ve sorumlu bir insan olması, gibi cevaplar ilk sıraları alırken akademik başarı daha sonlarda ifade edilmektedir. Oysa öğrencilere bugün dağıtılan karneler ise bu cevaplar dahilinde değerlendirilmemektedir. Aslında karnelerde davranış notları da yer almasına rağmen ebeveynlerin dikkat ettiği noktalar, ders isimlerinin karşısındaki kutucuklarda yer alan rakamlardır.
Çünkü aslında ebeveynlerde bilmektedir ki; her ne kadar çocuklarının özgüveni yerinde olan, ne istediğini bilen sorumluluk sahibi, saygılı, kendini iyi ifade edebilen bireyler olmalarını istediklerini ifade etseler de, harflerin farklı kombinasyonlarla yan yana getirilmesinden daha öteye gidemeyen öğrenci değerlendirme sisteminde (LGS, SBS, ÖSS vb.) istedikleri bu özelliklerin bir anlamı yoktur. Çünkü SBS de bireyin ne kadar yardım sever olduğu veya yaşadığı ülke için neler düşündüğü ve ne yaptığı önemli değildir, önemli olan seçenekler arasından problemin doğru cevabı olan seçeneği işaretleyebilmesidir. Acaba hayat başarısı da bize sunulan seçenekler arasından doğru olanı seçmek midir? diye düşünüyor insan. Ve okullarımız, eğitim sistemimiz bize hayatta karşı karşıya kaldığımız seçenekler arasından doğru olanı seçme becerisi için gerekli yardımı ve eğitim programlarını uyguluyor mu? sorusu geliyor ardından. Bu soruya hemen hemen tüm ebeveynler ve eğitimciler hayır cevabını verirken ve bu düzeni, sistemi eleştirirken, değişimin bir parçası olamamanın, “sistem biziz” diyememenin verdiği bir savunma mekanizmasıyla; tüm sorumluluğu çocuk ve gençlere atıveriyoruz. Belki de başkalarına atıverdiğimiz bu sorumluluklarımız nedeniyle hayat başarısında sınıfta kalan bir toplum olmaktan kurtulamıyoruz, beklide bu yüzden ÖSS derecesi yapmış gencecik insanlarımız veya üniversitede parlak bir kariyeri olan öğretim görevlilerimiz aniden hayatlarına son veriyorlar; sınavlarda doğru seçenekleri bularak geldikleri yerlerden hayat sınavında yanlış seçeneği seçerek ayrılıyorlar… Sözü çok uzatmamak gerekirse, bugün tatil başlıyor ve karneler dağıtılıyor. İyi karneler olduğu kadar kötü karnelerde bu gerçeğin bir parçası olarak öğrencilerin ve ailelerin karşısına çıkıyor. Kötü karneye sahip olan çocuk ve gençlerin ailelerine kötü karne sonucunda çocuğun ya da ergenin kendine güveninin zedelenebileceğini hatırlatıp. Bu durumla karşılaşan ebeveynlere; • başarısızlığı yargılamak yerine yapıcı çözümler üretmelerini • karnedeki başarısız notlara dayanarak çocuklarını katı bir dille suçlamamalarını, onları ,oyun ve tatil saatlerini ortadan kaldırarak ağır bir biçimde cezalandırmamalarını. • zayıf notlar ve başarısızlık karşısında paniğe kapılmadan üzücü sonuçları yeniden yaşamamak için, mantıklı ve çocuklarıyla birlikte çözümler aramalılarını ve üretmelerini. • başarısızlığa neden olan faktörleri ele alarak çocuğun dikkatini sorumluluklarına çekmelerini • her çocuğun kendine özgü niteliklerle donanmış , ayrı bir birey olduğunu düşünerek , çocuğu diğer çocuklarla , arkadaşlarıyla , kuzenleriyle ve kardeşleriyle kıyaslama yoluna gitmemelerini hatırlatmakta fayda olduğunu düşünüyorum. Sonuçta karne, çocuğun yeterliliğini gösteren bir şey olmaktan çok, çocuğun okulla ilgili sorumlulukları alıp almadığı, okul konusunda heveslendirilip heveslendirilmediği, arkadaş ve aile ilişkileri gibi birçok konuda ebeveynlere ipucu vermektedir. Bir bakıma karne de yer alan notlar dolaylı olarak aslında hepimizin notlarıdır. Ve bu ipuçlarını yakalamanın yollarından biriside, hayat başarısı içinde sıkça kullanmamız gereken bir enstrümandır; İletişim. Başarısız öğrencilerle yapılan bir araştırmada bu gerçeği desteklemektedir; okulda başarısızlık gösteren öğrencilerin %72si aileleriyle iyi bir iletişimlerinin olmadığını ifade etmişlerdir
Sınavlarda olduğu kadar, karnelerde notların yazıldığı kutucuklar kadar küçük ve basit olmayan hayatta da doğru seçenekleri bulabilmeniz dileğiyle. Barış Samancı Psikolog






PSİKOLOG BARIŞ SAMANCI'NIN YAZISI... KARNE UYARISI


Psikolog Barış SAMANCI'nın Karne Uyarısı makalesi... Kuşadası'nda faaliyetlerini sürdüren Barış SAMANCI'dan farklı konularda yazı ve makaleler yayınlamaya devam edeceğiz... OKUL BAŞARISI ’ndan HAYAT BAŞARISI’na Okulların kapanmasıyla beraber, öğrencilerin performansları değerlendirilir. Bu değerlendirme çoğunlukla akademik başarı ve başarısızlık boyutlarında algılanmaktadır ve bu algının somut ifadesi olan karne öğrencilere verilir. Karne çocuk için önemli bir kavramdır, aile içinde en az çocuk kadar önemlidir. Ancak çocuk yada ergen için daha önemlidir çünkü karnede değerlendirilen kişi kendisidir ve sonuçlarından en çok o etkilenmiştir yada etkilenecektir. Ve bu etki bireyin belki de hayat başarısına olumlu veya olumsuz katkıda bulunacaktır.
Ebeveynlere “Okuldan ne bekliyorsunuz, okulun çocuğunuza kazandırmasını beklediğiniz özellikler nelerdir? sorusunu sorduğumuzda çoğunlukla aldığımız cevaplar; iyi bir birey olması, kendine güvenmesi, çevresine, ailesine saygılı ve sorumlu bir insan olması, gibi cevaplar ilk sıraları alırken akademik başarı daha sonlarda ifade edilmektedir. Oysa öğrencilere bugün dağıtılan karneler ise bu cevaplar dahilinde değerlendirilmemektedir. Aslında karnelerde davranış notları da yer almasına rağmen ebeveynlerin dikkat ettiği noktalar, ders isimlerinin karşısındaki kutucuklarda yer alan rakamlardır.
Çünkü aslında ebeveynlerde bilmektedir ki; her ne kadar çocuklarının özgüveni yerinde olan, ne istediğini bilen sorumluluk sahibi, saygılı, kendini iyi ifade edebilen bireyler olmalarını istediklerini ifade etseler de, harflerin farklı kombinasyonlarla yan yana getirilmesinden daha öteye gidemeyen öğrenci değerlendirme sisteminde (LGS, SBS, ÖSS vb.) istedikleri bu özelliklerin bir anlamı yoktur. Çünkü SBS de bireyin ne kadar yardım sever olduğu veya yaşadığı ülke için neler düşündüğü ve ne yaptığı önemli değildir, önemli olan seçenekler arasından problemin doğru cevabı olan seçeneği işaretleyebilmesidir. Acaba hayat başarısı da bize sunulan seçenekler arasından doğru olanı seçmek midir? diye düşünüyor insan. Ve okullarımız, eğitim sistemimiz bize hayatta karşı karşıya kaldığımız seçenekler arasından doğru olanı seçme becerisi için gerekli yardımı ve eğitim programlarını uyguluyor mu? sorusu geliyor ardından. Bu soruya hemen hemen tüm ebeveynler ve eğitimciler hayır cevabını verirken ve bu düzeni, sistemi eleştirirken, değişimin bir parçası olamamanın, “sistem biziz” diyememenin verdiği bir savunma mekanizmasıyla; tüm sorumluluğu çocuk ve gençlere atıveriyoruz. Belki de başkalarına atıverdiğimiz bu sorumluluklarımız nedeniyle hayat başarısında sınıfta kalan bir toplum olmaktan kurtulamıyoruz, beklide bu yüzden ÖSS derecesi yapmış gencecik insanlarımız veya üniversitede parlak bir kariyeri olan öğretim görevlilerimiz aniden hayatlarına son veriyorlar; sınavlarda doğru seçenekleri bularak geldikleri yerlerden hayat sınavında yanlış seçeneği seçerek ayrılıyorlar… Sözü çok uzatmamak gerekirse, bugün tatil başlıyor ve karneler dağıtılıyor. İyi karneler olduğu kadar kötü karnelerde bu gerçeğin bir parçası olarak öğrencilerin ve ailelerin karşısına çıkıyor. Kötü karneye sahip olan çocuk ve gençlerin ailelerine kötü karne sonucunda çocuğun ya da ergenin kendine güveninin zedelenebileceğini hatırlatıp. Bu durumla karşılaşan ebeveynlere; • başarısızlığı yargılamak yerine yapıcı çözümler üretmelerini • karnedeki başarısız notlara dayanarak çocuklarını katı bir dille suçlamamalarını, onları ,oyun ve tatil saatlerini ortadan kaldırarak ağır bir biçimde cezalandırmamalarını. • zayıf notlar ve başarısızlık karşısında paniğe kapılmadan üzücü sonuçları yeniden yaşamamak için, mantıklı ve çocuklarıyla birlikte çözümler aramalılarını ve üretmelerini. • başarısızlığa neden olan faktörleri ele alarak çocuğun dikkatini sorumluluklarına çekmelerini • her çocuğun kendine özgü niteliklerle donanmış , ayrı bir birey olduğunu düşünerek , çocuğu diğer çocuklarla , arkadaşlarıyla , kuzenleriyle ve kardeşleriyle kıyaslama yoluna gitmemelerini hatırlatmakta fayda olduğunu düşünüyorum. Sonuçta karne, çocuğun yeterliliğini gösteren bir şey olmaktan çok, çocuğun okulla ilgili sorumlulukları alıp almadığı, okul konusunda heveslendirilip heveslendirilmediği, arkadaş ve aile ilişkileri gibi birçok konuda ebeveynlere ipucu vermektedir. Bir bakıma karne de yer alan notlar dolaylı olarak aslında hepimizin notlarıdır. Ve bu ipuçlarını yakalamanın yollarından biriside, hayat başarısı içinde sıkça kullanmamız gereken bir enstrümandır; İletişim. Başarısız öğrencilerle yapılan bir araştırmada bu gerçeği desteklemektedir; okulda başarısızlık gösteren öğrencilerin %72si aileleriyle iyi bir iletişimlerinin olmadığını ifade etmişlerdir
Sınavlarda olduğu kadar, karnelerde notların yazıldığı kutucuklar kadar küçük ve basit olmayan hayatta da doğru seçenekleri bulabilmeniz dileğiyle. Barış Samancı Psikolog






MESUT ÇANKAYA YAZISI...

Mesut Çankaya'dan Aydın ve Efeler ile ilgili yazı, şiir ve araştırmalar yayınlamaya devam edeceğiz, Aşağıdaki dörtlükler Facebook grubumuzdan alıntıdır.

Efenin torunu dedenin özü sözü birdi,
Namluya bir kez dokunur,elini çekmezdi,
Özünden olana gönlü geniş,
Düşman bellediğine merhametsizdi

Efenin Torunu deden YÖRÜK ALİ,
Yere yakın ama yüreği mangal idi,
Her yerden kendine nefer edindi,
Hiç biri Haktan yana ona ah etmedi..

Efenin torunu deden DEMİRCİ,
Giymedi giydirdi, yemedi yedirdi,
Ahaliden aldığı gücü,
Düşmana karşı bileklik etti.


Efenin torunu deden ÇAKIRCALI Ödemiş te idi,
Aydın'a indi,
Denizli de dinlendi,
Köyceğiz de demlendi.
Efenin torunu deden ATÇALI,
Önce Ali'yi gızan etti,
Sonra Hasan'a pes ettirdi,
Yetmedi Aydın'ı kendine vilayet etti...

Mesut ÇANKAYA

Mesut Çankaya'dan Aydın ve Efeler ile ilgili yazı, şiir ve araştırmalar yayınlamaya devam edeceğiz,
Yukarıdaki yazı ve dörtlük Facebook grubumuzdan alıntıdır.

Facebook Grubumuz;
"EFE" Torunuyuz, AYDIN Doğumluyuz!

Facebook Hayran Sayfamız;
EFE TORUNUYUZ, AYDIN DOĞUMLUYUZ…





MESUT ÇANKAYA YAZISI...

Mesut Çankaya'dan Aydın ve Efeler ile ilgili yazı, şiir ve araştırmalar yayınlamaya devam edeceğiz, Aşağıdaki dörtlükler Facebook grubumuzdan alıntıdır.

Efenin torunu dedenin özü sözü birdi,
Namluya bir kez dokunur,elini çekmezdi,
Özünden olana gönlü geniş,
Düşman bellediğine merhametsizdi

Efenin Torunu deden YÖRÜK ALİ,
Yere yakın ama yüreği mangal idi,
Her yerden kendine nefer edindi,
Hiç biri Haktan yana ona ah etmedi..

Efenin torunu deden DEMİRCİ,
Giymedi giydirdi, yemedi yedirdi,
Ahaliden aldığı gücü,
Düşmana karşı bileklik etti.


Efenin torunu deden ÇAKIRCALI Ödemiş te idi,
Aydın'a indi,
Denizli de dinlendi,
Köyceğiz de demlendi.
Efenin torunu deden ATÇALI,
Önce Ali'yi gızan etti,
Sonra Hasan'a pes ettirdi,
Yetmedi Aydın'ı kendine vilayet etti...

Mesut ÇANKAYA

Mesut Çankaya'dan Aydın ve Efeler ile ilgili yazı, şiir ve araştırmalar yayınlamaya devam edeceğiz,
Yukarıdaki yazı ve dörtlük Facebook grubumuzdan alıntıdır.

Facebook Grubumuz;
"EFE" Torunuyuz, AYDIN Doğumluyuz!

Facebook Hayran Sayfamız;
EFE TORUNUYUZ, AYDIN DOĞUMLUYUZ…





AYDINLILAR DERNEĞİ / ANKARA YAZISI...

Değerli Hemşerim,
Ege Bölgesini oluşturan İllerin Ankara’da faaliyet gösteren dernek ve vakıfların bir araya gelerek oluşturduğu Egem Platformunca Ankara’da “EGE ve SANAT” konulu Plastik Sanatlar Sergisi düzenlenmiştir. Sergiye Ege Bölgesinin yetiştirdiği ressam, heykeltraş, fotoğraf sanatçısı, ebru sanatçısı, gibi sanatçılar katılacaktır. Ankara'da bulunan Egeli sanatçılar ile İllerimizde bulunan sanatçılarımız davet edildiği sergide sanatçılarımızın ürünlerini sergilemesi ve kendilerini tanıtmalarını amaçlanmaktadır. Sergi sırasında ayrıca Egeli Şair ve Yazarlarımız için imza günleri düzenlenecektir.


16-24 Ocak 2010 tarihleri arasında açık kalacak olan sergi Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezinde gerçekleştirilecektir. 16 Ocak 2010 Cumartesi günü saat 14:00’de açılışı yapılacak olan Ankara’da “EGE ve SANAT” konulu Plastik Sanatlar Sergimize onurlandırmanızı dileriz.

Ender VARDAR
Aydınlılar Derneği Genel Başkanı
Egem Platformu Dönem Başkanı

Açılış Kokteyl: 16 Ocak 2010 Cumartesi Saat 14:00
Sergi Süresi : 16 Ocak – 24 Ocak  2010-01-08
Yer: Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi

İletişim:
Ender Vardar: 0535 959 01 22
Halil Apaydın: 0533 266 23 09

Dernek İletişim:
Tel: 0312-433 09 09
Faks:0312- 433 52 09
İnternet Adresi : www.efeler.org
Mail Adresi: efeler.org@gmail.com
Adres: Libya Cad. Becerikli Sokak 18/9 Ahmetler Kocatepe Çankaya/Ankara

Sizinde Aydın'a dair çalışmalarınız, faaliyetleriniz ve söylemek istedikleriniz var ise bize gönderin yayınlayalım... İletişim adresimiz  : aydindogumluyuz@gmail.com






AYDINLILAR DERNEĞİ / ANKARA YAZISI...

Değerli Hemşerim,
Ege Bölgesini oluşturan İllerin Ankara’da faaliyet gösteren dernek ve vakıfların bir araya gelerek oluşturduğu Egem Platformunca Ankara’da “EGE ve SANAT” konulu Plastik Sanatlar Sergisi düzenlenmiştir. Sergiye Ege Bölgesinin yetiştirdiği ressam, heykeltraş, fotoğraf sanatçısı, ebru sanatçısı, gibi sanatçılar katılacaktır. Ankara'da bulunan Egeli sanatçılar ile İllerimizde bulunan sanatçılarımız davet edildiği sergide sanatçılarımızın ürünlerini sergilemesi ve kendilerini tanıtmalarını amaçlanmaktadır. Sergi sırasında ayrıca Egeli Şair ve Yazarlarımız için imza günleri düzenlenecektir.


16-24 Ocak 2010 tarihleri arasında açık kalacak olan sergi Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezinde gerçekleştirilecektir. 16 Ocak 2010 Cumartesi günü saat 14:00’de açılışı yapılacak olan Ankara’da “EGE ve SANAT” konulu Plastik Sanatlar Sergimize onurlandırmanızı dileriz.

Ender VARDAR
Aydınlılar Derneği Genel Başkanı
Egem Platformu Dönem Başkanı

Açılış Kokteyl: 16 Ocak 2010 Cumartesi Saat 14:00
Sergi Süresi : 16 Ocak – 24 Ocak  2010-01-08
Yer: Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi

İletişim:
Ender Vardar: 0535 959 01 22
Halil Apaydın: 0533 266 23 09

Dernek İletişim:
Tel: 0312-433 09 09
Faks:0312- 433 52 09
İnternet Adresi : www.efeler.org
Mail Adresi: efeler.org@gmail.com
Adres: Libya Cad. Becerikli Sokak 18/9 Ahmetler Kocatepe Çankaya/Ankara

Sizinde Aydın'a dair çalışmalarınız, faaliyetleriniz ve söylemek istedikleriniz var ise bize gönderin yayınlayalım... İletişim adresimiz  : aydindogumluyuz@gmail.com






NAİL BAYINDIR YAZISI... ZEYTİNYAĞLI KEREVİZ... İYİ ZEYTİNYAĞLI YEMEK YAPMANIN SIRRI...


Aydın, Umurlu, Eğri kavak köyü doğumlu olan Nail Usta'dan Aydın'a dair tatları ve tarifleri yayınlamaya devam edeceğiz...

MALZEMELER
1. 1 kg kereviz 2. 2-3 adet havuç 3. 1 büyük patates 4. 1 baş kuru soğan 5. 1 adet portakalın taze
sıkılmış suyu 6. 3-4 adet küp şeker 7. tuz 8. zeytinyağı

HAZIRLANMASI
1. Kerevizi patatesi ve havucu temizleyip küp küp kesin. Kereviz yapraklarının körpe olanlarını ayırın kerevizle birlikte pişireceğiz. Kerevizin diğer yapraklarını bir kenara kaldırın atmayın.



2. İnce çentilmiş soğanı zeytinyağında havuçlarla birlikte kavurun. Havuçlar yumuşayıncaya kadar pişirmeye devam edin.
3. Kerevizi ve patatesi ilave edip tuzunu ve şekerini koyduktan sonra 1 adet portakalın taze sıkılmış suyunu sebzelerin üzerinde gezdirin. Sebzelerle yanı hizaya gelecek kadar su koyun.Bu aşamada dilerseniz 1 yemek kaşığı unu portakal suyunu yemeğe eklemeden önce sebzelerin üzerine serpebilirsiniz.
4. Ocağı kısın.
5. Patatesler ve havuçları kontrol edin ezilebilir halde iseler yemeğimiz pişmiş demektir.
6. Soğuk servis edin.
Aslında dikkat ettimse genellikle hep zeytinyağlı yemek tarifi vermişim çünkü zeytinyağı ve sebze sağlığımız acısından ne kadar değerli olduğunu ne kadar tartışsak azdır.

Afiyet olsun
Nail usta (Nail bayındır)

Not: Aslında iyi zeytinyağlı yemek yapmanın sırrı şudur:
1-Yemeğinizi hep ağır ateşte pişirin.
2-Mümkün olduğunca buharının içinde kalarak zeytinyağı ve sebzelerin aromalandırılmasını sağlayın.
3-Zeytinyağlı yemeğinizi tencerede kesinlikle saklamayın. Cam ya da tercihen porselen servis kabına aktarın.
Ve de yıkamayı sebzeleri doğramadan (bütün haldeyken)yapın bazı mineraller suda çözülür.
4-Eğer imkânınız varsa ama biliyorum ki bu şartı karşılamak çok zor yemeğinize metal değdirmeyin.
Bu yukarıda bahsettiklerim aslında iyi bir yemeği yapmasında sırlarındandır.

Sizde Aydın'a özel tatları bize gönderin yayınlayalım iletişim adresimiz : aydindogumluyuz@gmail.com


NAİL BAYINDIR YAZISI... ZEYTİNYAĞLI KEREVİZ... İYİ ZEYTİNYAĞLI YEMEK YAPMANIN SIRRI...


Aydın, Umurlu, Eğri kavak köyü doğumlu olan Nail Usta'dan Aydın'a dair tatları ve tarifleri yayınlamaya devam edeceğiz...

MALZEMELER
1. 1 kg kereviz 2. 2-3 adet havuç 3. 1 büyük patates 4. 1 baş kuru soğan 5. 1 adet portakalın taze
sıkılmış suyu 6. 3-4 adet küp şeker 7. tuz 8. zeytinyağı

HAZIRLANMASI
1. Kerevizi patatesi ve havucu temizleyip küp küp kesin. Kereviz yapraklarının körpe olanlarını ayırın kerevizle birlikte pişireceğiz. Kerevizin diğer yapraklarını bir kenara kaldırın atmayın.



2. İnce çentilmiş soğanı zeytinyağında havuçlarla birlikte kavurun. Havuçlar yumuşayıncaya kadar pişirmeye devam edin.
3. Kerevizi ve patatesi ilave edip tuzunu ve şekerini koyduktan sonra 1 adet portakalın taze sıkılmış suyunu sebzelerin üzerinde gezdirin. Sebzelerle yanı hizaya gelecek kadar su koyun.Bu aşamada dilerseniz 1 yemek kaşığı unu portakal suyunu yemeğe eklemeden önce sebzelerin üzerine serpebilirsiniz.
4. Ocağı kısın.
5. Patatesler ve havuçları kontrol edin ezilebilir halde iseler yemeğimiz pişmiş demektir.
6. Soğuk servis edin.
Aslında dikkat ettimse genellikle hep zeytinyağlı yemek tarifi vermişim çünkü zeytinyağı ve sebze sağlığımız acısından ne kadar değerli olduğunu ne kadar tartışsak azdır.

Afiyet olsun
Nail usta (Nail bayındır)

Not: Aslında iyi zeytinyağlı yemek yapmanın sırrı şudur:
1-Yemeğinizi hep ağır ateşte pişirin.
2-Mümkün olduğunca buharının içinde kalarak zeytinyağı ve sebzelerin aromalandırılmasını sağlayın.
3-Zeytinyağlı yemeğinizi tencerede kesinlikle saklamayın. Cam ya da tercihen porselen servis kabına aktarın.
Ve de yıkamayı sebzeleri doğramadan (bütün haldeyken)yapın bazı mineraller suda çözülür.
4-Eğer imkânınız varsa ama biliyorum ki bu şartı karşılamak çok zor yemeğinize metal değdirmeyin.
Bu yukarıda bahsettiklerim aslında iyi bir yemeği yapmasında sırlarındandır.

Sizde Aydın'a özel tatları bize gönderin yayınlayalım iletişim adresimiz : aydindogumluyuz@gmail.com


AYDIN AMATÖR SÜPER LİGİ 15.HAFTA SONUÇLARI 16. HAFTA MAÇ PROGRAMI

Aydın ili takımlarının yer aldığı Aydın Amatör Süper Ligi 15. Hafta sonuçları, 15. Hafta puan durumu ve Aydın Amatör Süper Ligi 16. Hafta maç programları"


İlçelerinde Aydın Süper lig maçlarını izleyen Aydındoğumlu’lardan resimler ve yazılar bekliyoruz...



Aydın Amatör Süper Liginin 15. Haftasında en gollü karşılaşma Aydın Belediyespor 4 - 2 Çine Madranspor oldu...




Aydın Amatör Süper Liginin 15. Hafta Lig lideri 39 puan ile Aydın Belediyespor ...





Aydın Amatör Süper Liginin 16. Hafta karşılaşmaları 14:00'de başlayacak