SÖKELİ CAFER EFE / EFE SÖZLERİ

Türk hayat saltanatından vazgeçer, 
Hürriyet sevdasından vazgeçmez...
"Sökeli Cafer Efe"









SÖKELİ CAFER EFE / EFE SÖZLERİ

Türk hayat saltanatından vazgeçer, 
Hürriyet sevdasından vazgeçmez...
"Sökeli Cafer Efe"




AYDINLI ÜNLÜLER NAMIK GEDİK

Namık Gedik: Dâhiliye doktorudur. 1950’de Çine’de görevliyken Aydın Parlamenteri seçildi ve İçişleri Bakanlığı yaptı.1960 İhtilalinde tutukluyken ölmüştür. Ölümü hakkında şaibeler vardır.






AYDINLI ÜNLÜLER NAMIK GEDİK

Namık Gedik: Dâhiliye doktorudur. 1950’de Çine’de görevliyken Aydın Parlamenteri seçildi ve İçişleri Bakanlığı yaptı.1960 İhtilalinde tutukluyken ölmüştür. Ölümü hakkında şaibeler vardır.




YÖRÜK ALİ EFE / EFE SÖZLERİ

Bir elimizde silahımız varken, 
öbür elimizde vicdan tartan teraziyi taşırız.
"Yörük Ali Efe"






YÖRÜK ALİ EFE / EFE SÖZLERİ

Bir elimizde silahımız varken, 
öbür elimizde vicdan tartan teraziyi taşırız.
"Yörük Ali Efe"




CAFER EFE DESTANI / ÇAĞRI PALA YAZISI / EFELER HAKKINDA

Sökeli Cafer Efe..

Bugünkü Yunanistan toprak sınırlarında bulunan Girit adasının Kandiya içinin Kolena köyünde Türkmen bir ailenin çocuğu olarak 1870 .senesinde dünyaya gelen Cafer halzar Ata soyu olarak Kızıl Oğuz Yörükleriklerine Konyarlara dayanır. Bu Türkmen Gruplarının Makedonya topraklarına geçişi. Osmanlı devletinin fetih, iskan ,istimadet politikasıyla ilişkilidir. Kızılı ışık Yörükleri Padişah II Mehmet hanın isteği üzerine Konya Karaman , Taşkaleden Makedonya içlerine sürülmüşlerdir. Verilen bu tarihte ise Atatürk’ün dedesi Kızıllar Aşireti Reisi Kızıl Hafız Ahmet Efendi de Kafilenin içinde yer almaktadır.


1908 yılında Girit’in elden çıkması ile Bu adada yaşamakta Yeli Rumlar ‘ın tavrını bir anda değiştirdi. Cafer Efe Girit de Ailesi bağcılık ve zeytincilik. Meşguldü. Bu dönem içinde adadaki Rumlar Türk komşularına karşı imha politakası güttüklerinden . Akılların dahi almayacağı Zulme işkenceye başlamışlardı. Cafer Efe ve Giritde ki Cafer Efe gibi düşünenler Rumların yaptıklarına teamül edemez olmuştu. Cafer Efe burda gizli örgütlenmeler ile Rum çetecilerle mücadele etmeye başladı. Adada ki Türklerin Kahramanı oldu umutlarını yeşertti. Bu sebeple Türkler Cafer Efe’ye Halazar adını verdiler Bunun anlamı Herkesin derdine derman olandı.. Cafer Efe Girit’in Ak dağlarında Türk Girit Güneşi gibi parlıyordu Adadaki Rumlar Cafer Efeyi her yanda arıyor bulamayınca kinlerini Adadaki Türklere kusuyorlardı Türkleri katlediyorlardı.. Cafer Efenin Burada Gösterdiği Mücadele cephelere konuşulan destan olmuştu bu durum Mustafa Kemal Paşa nın Kulağına iliştiğinde Makedonya için tek umudum senin ve sizin gibi Yüreklerde sözü çıkmıştır.. Cafer Efe Yunan Hükümetinin gönderdiği birliklerle çatışmaya girdiğinde yara almış Yunan kuvettelerinin eline geçmişti. Bundan sonraki Günler Cafer Efenin Müebbet hapis yatmasına göstergeydi. Cafer Efe Yunan hapishanelerinde Müebbet hapse mahkum olmuştu Adadaki Türkler Cafer Efe için her gün mitingler düzenledi. Yunan güçlerini bastılar Bunun üzerine adadaki sınırlı gücü kendinde bulamayan Yunan hükümeti Cafer Efeyi Giritden gitmesi koşulu ile Anadoluya sürdü.. Cafer Efe Babası İbrahim efendi Annesi Havva kadın Kardeşi Haydar ağa ve Fahriye ile birlikte Erdeğe geldiler oradan İzmire en son olarakta Sökeye geldiler..


Cafer Efe Bu arada 1911 – 1912 Balkan savaşlarına katıldı Burada Keskin Nişancılığı ile ün salmıştı. Cafer Efe gösterdiği kahramanlıklarına bir yenisini daha ekliyordu..Cafer Efe Osmanlı Ordusu arasındaki siyaset ordunun balkan güçleri karşısında dağılmasına neden oldu Cafer Efe Bunun neticesinde Tuna Boyundaki Muharebede ağır yaralandı. Yaralarının iyileşme süresi I Cihan harbine denk gelir. Bu sırada yaraları tamamen iyileşmesi üzerine Cafer efe genel seferberlik ilan edilince Çanakkale yolunu tutar..Cafer Efe Arıburnu ve cönk bayırda Kahramanca çarpışan yiğitler arasındadır.. Cihan harbi sonunda Cafer Efe Sökeye dönmüştür..Sökeye döndüğünde Annesi Hava Kadın Onu Sökenin yerlilerinden İkbal Hanımla evlendirmiştir. 30 Ekim 1918 Mondoroz Ateşkes Antlaşması sonrası Anadolu topraklarının işgale açılır İtilaf güçler Anadoludan kendilerine yer seçerler. Yunanistan ise yüzyılların projesi olan Megole idea projesi kapsamında Ege Deniz havzasını kısaca Batı Anadoluyu ister. Batı Anadoldudaki Rumlarla ortak istihbarat çalışması Yapan Yunan ordusu 15 Mayıs 1919 İzmire Çıkar.. Burada zito diye bağrılmadığı gerekçesiyle öldürülen yiğitler ve Osman Nevrez ( Hasan Tahsin) gibi kahramanlar Anadoluya örnek olmaya başlar Kurtuluş için ilk kurşun atılmıştır artık. Cafer Efe Söke kendi çevresindeki arkadaşları ile toplantılar düzenler. Cafer Efe nin amacı yerli rumların eşkıyalığını bozmak Yunanı sökeden ilerisine geçirmemektir. Bunun neticesinde Süvari Mustafa, Paşazade Halil İbrahşm, Köse Nuri, Çulla Hüseyin, Çoban Hüseyin, Ters Rıdvan. Çam Mehmet , Haydaraki Mustafa , Hasso , Dadaş İbrahim , Derintaşlı Mustafa , Zürap Ağanın Akif , Sucu Hüseyin, Kapsal Hüseyin, Kör Hilmi, Meleko Ali, Arap İsmail, Cafer Efenin kızanlarıdır.

Cafer Efe Kızanları arasındaki bağları güçlendirdikten sonra Domatçalı istavro ve çetesini,Kanlı Eşkıya Hrisantos ve eşkıyalarını Cücenoğlu, Bahçivan Sarando Cafer Efe tarafından öldürülmüştür.

Cafer Efe Milli Mücadele Yıllarında Yunan İlerlemesine karşı yapmış olduğu ani baskınlar ile Yunan birliklerine ilerleme gücü vermedi menderez deryasında Gökçen Hüseyin Efe .. Sultan hisar hattı üzerinde Yörük Ali Efe Köşk Cephesinde Demirci Mehmet Efe Yunan birliklerini Aydına hapsettiler.

Ömer Ağazade Mehmet ağa nın girişimleri sonucunda Söke Heyeti milliye teşkilatı oluşturuldu Binbaşı Saip beğin destekleri ile Cafer Efe Söke deki Milis kuvvetlerin başına getirildi. Binbaşı Saip beğ, Çerkez Hamit çavuş , Tahtacı Selim Çavuş ile beraber Cafer Efenin çetesine katıldılar..

Cafer Efe ve Kızanları Mursallı , Balatçık, Erbeyli, Aziziye bölgesine baskınlar düzenlediler. Yunan Kuvvetlerini perişan ettiler. 16 Haziran 1919 Aydın cephesi için dönüm noktasıdır bu tarih de Yörük Ali Efe, Kıllı oğlu Hüseyin Efe, Kozalaklı Mehmet Efe, Ese Efe, ve Kızanları Malgaç karakolunu bastılar Burada 2 Yunan taburunu etkisiz kıldılar bu baskına takviye olarak gönderilen mühimaata takviye birlik ve silahlara Cafer Efe ve Kızanları Germencik yakınlarında baskın düzenliyerek Malgaç destanına ortak oldular..

Cafer Efe ve Kızanları Binbaşı Saip beğ, Çerkez Hamit çavuş , Germenciğe baskın düzenleme kararı aldılar Zeybeklerin direnişinden iyice nasibini alan Yunan ordusu Aydın bölgesine çok sayıda asker takviyesi gönderdi. Eskişehir hattındaki Yunan Kuvvetleri Aydına kaydırıldı. Aydın için en zor zamanlar bu zamanlardı. Cafer Efe Böyle bir günde Düşmanın karşısına dikilme kararı aldı Cafer Efe Ölmeye geri dönmemeye karar vermişti. Annası Hava kadın Cafer Efeye Oğlum Düşmadan geri kaçarsan Kurşunu olaki sırtından yersen ben sana hakkımı helal etmem sütümü helal kılmam demişti… Cafer Efe bu sözün ağırlığını her zaman yüreğinde yaşıyordu.. Cafer Efe . 5 temmuz 1919 da Germenciğe baskın düzenledi. Yunan Alay Kumandanı Sarıyanis Komutasındaki Yunan birlikleri. Cafer Efenin Germencik karakolunu basacağını Mursallıdaki hain Rumlardan öğrendi. Albay Sarıyanis bunun üzerine Kuvvetlerinin hepsini toparlamış. Germencik Tren istasyonunun iki yanından hücuma geçmişti. Bu Hücum sonucunda Cafer Efe ve Kızanları zor durumda kamışlar kızanların çoğu şehit düşmüştü. Cafer Efe son bir fedakarlık göstererek kızanlarına geri çekilmelerini söyledi. Cafer Efe o sırada kızanlarının geri çekilmesini göz yaşları içinde izleyerek birden Namertler diye siperden atıldı o sıra mirtalyöz ateşine maruz kalan vücudu delik deşik olmuştu.. siperde kalan kızanlarının gözleri yaşlı yüzleri buruk kalmıştı Efeleri şehit düşmüştü. O anda cesedini dahi alamadan geri çekildiler. Bunun üzerine Cafer efenin mor cepkeni al kanlar içinde kaldı. Miralay Sarıyanis Cafer Efenin şehit düştüğü sipere girerek Efenin sağ bileğini havaya kaldırdı belinden çıkardığı kasatura ile kesti sonra sol bileğini en sonra Başını kesti boynundan ayırdı. Bu durumu çalıların ardına purasak izleyen Selim Beğ. Gördükleri karşısında şok geçirdi. Sarıyanis cafer efenin bileklerini ve başını yunan askerlerine pakettlettirdi. Bu paketi Atinaya gönderdi.

Bu durumu öğrenen Yörük Ali Efe .. O nun gibi yiğide nasıl Kıydılar diyerekten göz yaşlarına hakim olamadı .. Demirci Mehmet Efe ise ise duydukları karşısında Aslanım Yiğdim diyerekden feryat etti. Bunun üzerine Yörük Ali , Demirci Mehmet, Sökeli Ali Efe, Mesutlulu Mestan efe zeybekleriyle beraber Cafer Efenin öcünü almak için sonsuz bir mücadeleye giriştiler..Mustafa Kemal Paşanın Ege bölgesindeki bu muharebeden haberi geç olmuştu cafer efe nin öldüğünü öğrenince cephedeki komutanlara maneviyat kazandırmak için İşte Bizim oğlanın hikayeside budur diyerek orduya maneviyat kazandırmıştı.. Milli Harp yılları sonrasında Aydının işgalden kurtulması sonrası Mübadele yıllarında Canbazaki İbrahim sökenin muhacirlerinden Yuanistana gittiğinde Yunan dostlarının ricası üzerine Atina Askeri müzesinine gider. Bu müzede Cafer Efenin saman doldurulmuş başını ve bileklerini görür. Göz yaşlarına kefil olamaz. Altında yazan yazı ibretliktir.. Bir Numaralı İstaroz düşmanı Caferaki. Halazar. …
Atamı rahmetle anarım.












(Çağrı PALA)



CAFER EFE DESTANI / ÇAĞRI PALA YAZISI / EFELER HAKKINDA

Sökeli Cafer Efe..

Bugünkü Yunanistan toprak sınırlarında bulunan Girit adasının Kandiya içinin Kolena köyünde Türkmen bir ailenin çocuğu olarak 1870 .senesinde dünyaya gelen Cafer halzar Ata soyu olarak Kızıl Oğuz Yörükleriklerine Konyarlara dayanır. Bu Türkmen Gruplarının Makedonya topraklarına geçişi. Osmanlı devletinin fetih, iskan ,istimadet politikasıyla ilişkilidir. Kızılı ışık Yörükleri Padişah II Mehmet hanın isteği üzerine Konya Karaman , Taşkaleden Makedonya içlerine sürülmüşlerdir. Verilen bu tarihte ise Atatürk’ün dedesi Kızıllar Aşireti Reisi Kızıl Hafız Ahmet Efendi de Kafilenin içinde yer almaktadır.

NAZİLLİ "BÜYÜK" ŞEHİRE ÖRNEK OLDU / MUHİTTİN AKBEL YAZISI...

Muhittin Akbel yazdı

Nazilli, 'Büyük'
şehire örnek oldu

Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık'ın, ilçeye yaptığı yatırımları daha önceki bir yazımda anlatmıştım.
Altında Haluk Alıcık'ın imzasının bulunduğu eserlerden biri de Alzheimer Hastaları Gündüz Bakım Merkezi.
14 Nisan 2011'de merkezin kurdelesi kesildi.
O günden beri alzheimer hastası 65-70 büyüğümüz, bu merkezden faydalanıyor.
Hastalar mutlu, hasta yakınları mutlu, en çok da Haluk Başkan mutlu.
Çünkü onlarca aile, bu merkez sayesinde huzura kavuştu.
Alıcık, 500 bin lira harcayarak ortaya çıkardığı eseriyle ne kadar övünse azdır.
Ege'de bir kamu kurumunun açtığı ilk Alzheimer Gündüz Bakım Merkezi'dir burası.
Üstelik bu eser, büyüklere, büyükşehirlere örnek oldu.

***

İzmir, bu insani yatırımı önemsedi ve Büyükşehir Belediyesi, Alzheimer ve Demans Hastaları ile Aileleri için Buluşma, Danışma Merkezi’ni hizmete açtı.
Başkan Aziz Kocaoğlu'nun eşi, yaşlıların, tüm kadınların yoldaşı Dr. Türkegül Kocaoğlu, Nazilli'deki tesisi bizzat gidip kendisi gördü, inceledi.
Böyle bir merkezin, İzmir'e de kazandırılmasını çok istedi.
Nazilli'deki merkezin kurulmasına da öncülük eden Prof. İsmail Tufan'ın yanı sıra Prof. Gülten Kaptan, Prof. Fehmi Akçiçek, Prof. Aysel Gürsoy ve Dr. Sevnaz Şahin de Türkegül Hanım'ın hayalinin gerçek olmasına katkı koydular.
Huzurevinde yaşayan Mübeccel Verişoğlu'nun desteği, bu duygu yüklü yatırıma anlam kattı.
Üçkuyular'daki merkezden alzheimer hastaları, hafta sonu hariç her gün saat 09.00-17.00 arasında buradan tıbbi, psikoloji ve sosyal anlamda her türlü hizmeti alacak.
Merkez, hasta yakınlarına, hayatı nasıl kolaylaştıracaklarının yolunu da gösterecek.

***
Nazilli'ye dönelim.
Bu güzel ilçede alzheimer hastalarına verilen onurlu hizmet, İzmir'e geldi.
Darısı, diğer şehirlerin başına.
Cümle alem bilir ki, Nazilli, Türkiye'nin en uzun ömürlü insanlarının en çok olduğu şehirdir.
Resmi kayıtlara göre babaocağım Nazilli'de 90 yaşın üstünde 228, 100 yaşın üstünde 24 vatandaşımız yaşıyor.
Şehrin yaşlısı bol olunca, onlara ömürlerinin son baharında huzur içinde yaşatacak hizmetler sunmak gerekiyordu elbette.
Nitekim Belediye Başkanı Haluk Alıcık, önce devasa bir huzurevi açtı, sonra da çam ağaçlarıyla dolu Sümerpark alanı içerisine Alzheimer Gündüz Bakım Merkezi'ni hizmete sundu.
Doktoru, hemşiresi, psikoloğu, yardımcı elemanları, özveriyle çalışıyorlar.
Sabah evlerinden alınan alzheimer hastaları, çeşit çeşit etkinliklerin de yapıldığı merkeze sevinçle geliyorlar.
İyi besleniyorlar, tedavileri eksiksiz yürütülüyor.
Gülüp oynuyorlar, spor yapıyorlar, çiçek gibi odalarda uyuyorlar.
Hastalar, hasta olduklarını unuturken, aileler de huzur içinde işlerine güçlerine bakıyorlar.
Akşam olunca da hepsi ailelerine teslim ediliyor.
Merkeze ilgi, beklentilerin üzerinde olunca...
Haluk Başkan, aynı merkezin ikincisini açmaya karar verdi.
Bir yıl içerisinde o da hizmete girecek.
Türkiye'ye örnek olan bu insani yatırımın mimarı Haluk Alıcık'ı alkışlıyorum.